Covid 19 Günlerinde Dijital Başrolde

Başrolde dijital var!
Dijital dönüşümün çok hızlı gerçekleştiği bir sürecin içindeyiz uzun zamandır. Dijital ve dijitale bağlı sektörlerin hızla geliştiğine ve dönüştüğüne her geçen gün tanık oluyoruz. Tabii ki bu hızlı gelişim kafalarda cevaplanması gereken yeni soruları doğuruyor. Bu durumun bireysel olarak insanlara, iş alanlarına, ekonomiye, iletişime, sağlığa kısacası dünyadaki her türlü konuya olan etkisinin ne olacağına dair sürekli fikirler duyar olduk. Şimdi de Corona virüsü ile birlikte bu durum başka bir boyuta taşınıyor demek yanlış olmaz …
Peki Korona virüsü dijitale nasıl etki etti veya edecek?
İlk olarak bu etkiyi daha iyi anlamak ve fikir yürütebilmek için korona virüsünü hakkındaki bilgileri gözden geçirmek iyi olabilir.
Corona geçtiğimiz aralık ayında ilk olarak Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktı. 2002-2003 yıllarında yine Çin’de ortaya çıkan SARS virüsünün bir akrabası aslında. Aynı şekilde ve benzer hızda yayılım göstererek; ateş, kuru öksürük ve kas ağrıları gibi benzer semptomlarla ortaya çıkıyor. Yayılım hızı oldukça yüksek olan Corona virüsü şu anda dünyanın birçok ülkesinde yüksek bir vaka sayısına ulaşmış durumda.
Tehlikenin daha büyük boyutlara taşınmasını önlemek isteyen kişiler, markalar ve şirketler bazı düzen değişikliklerine gitmeye başladı bile.
Markaların bir kısmı pazarlamasını evden çıkmama konsepti üzerinden tekrar yapılandırıyor. Yani hali hazırda sahip oldukları “dijital kanalları” ile ulaşabilir olma özelliklerini vurgulamaya başladılar.
Şirketlerin bir kısmı tedbir amaçlı evden çalışma sitiline geçiş yaptılar, bu şekilde online toplantılar ve iletişime olan ihtiyaç arttı. Okullarda eğitime ara verildi ve uzaktan eğitimle derslerin işleneceği duyurusu yapıldı. Tüm öğrencilerin televizyon veya internet üzerinden erişebileceği platformlar yoluyla eğitime devam edeceğinden bahsedildi. Evde kalarak sosyal izolasyon ile birlikte kendini korumaya çalışan insanlar vakitlerini iletişim kurabilecekleri başka kanallarda değerlendirmeye başladı.
Bu kanallar tahmin edersiniz ki temas olamadan kendilerini ifade edebilecekleri ve vakit geçirebilecekleri çeşitli internet tabanlı uygulamalar oldu. Çeşitli müzeler kapılarını online olarak ziyaretçilerine açarken, farklı dijital platformlar etkinlikler düzenlemeye başladı bile. Kısacası insanlar bu hızlı ve zorunlu geçişle yeni bir yaşam tarzına adapte olurken farklı davranış kalıpları geliştirmeye başladı.
Corona virüsünün yayılmaya başlamasından beri kaydedilen bazı istatistikler ise şöyle:
Milyonlarca kullanıcısı olan Vodafone kendi müşteri istatistiklerinden yola çıkarak özellikle evden çalışmanın artması ile birlikte bazı site trafiklerinde %50 lik bir artışla karşılaştıklarından bahsediyor.
Bunun yanında virüsün ilk ortaya çıktığı Çin’de ise ilk bir ayda özellikle mobil internet kullanımının günde ortalama 6.1 saatten 7.3 saate kadar çıktığı gözlemlenirken, Fransız menşeili perakende markası Carrefour ise yılbaşından bu yana online satışlarında %600 oranında artış olduğundan bahsediyor.
Geçilen yeni düzen için gerekli alt yapı var mı? Yoksa geçici bir süreçten mi bahsediyoruz?
Görünen o ki hali hazırda uyum sağlamaya çalıştığımız dijital ortama Corona virüsü etkisiyle hızlı bir geçiş yaşıyoruz. Aslında bir süredir alt yapısı oluşturulan düzene geçme konusunda hızlandırıcı bir gücü olduğunu söyleyebiliriz. Home Office, uzaktan eğitim, e-ticaret gibi alanların gelişim hızı özellikle biraz daha ivme kazanacak gibi görünüyor. Bu geçişle birlikte çalışma alanlarında, eğitimde ve ekonomide kalıcı değişiklikler olacak mı yoksa bu sadece geçici bir süreç mi göreceğiz; ama rahatlıkla söyleyebiliriz ki dünya için kötü sonuçları olmakla birlikte Corona virüsü birçok konuda dijital için bir çeşit katalizör etkisi yarattı.